Merih Demiral’in Türkiye ve Avusturya maçında “Bozkurt” yapmasıyla
birlikte ülke gündemine gelen “Bozkurt” selamının ya da işaretinin
kullanımıyla ilgili sosyal medyada, basında birbiriyle örtüşmeyen, çelişen
haber, yorum, değerlendirmeler hemen herkesin dikkatini çekmiştir.
Bilindiği gibi efsanelerimize, destanlarımıza, türkülerimize girmiş olan
“Bozkurt” Türk milletinin ezelden beri simgesi olmuştur. Prof. Dr. Ahmet
Taşağıl, söz konusu sembolün ilk olarak M.Ö. 174’te Vusun adlı Türk boyu
tarafından kullanıldığını belirtmektedir. Daha sonra da özellikle 4. ve 5.
yüzyıllarda “Bozkurt” simgesinin kullanımı Türk boylarında yaygınlaşmaya
başlamıştır. Yakın geçmişte de özellikle Türk milliyetçiliği düşüncesinin
gelişim safhasında tekrar kültür dünyamıza girmeye başlamıştır. 1927 yılında
Türk Ocağının, Türk Yurdu mecmuasının simgesi olmuş ve özellikle Türk
milliyetçileri tarafından benimsenerek birçok siyasi ve sosyal faaliyette
görünür olmaya başlamıştır. Atatürk döneminde paraya ve posta pullarına
basılan “Bozkurt” simgesi ülkücüler tarafından da benimsenmiş, ocakların
logolarında yer almıştır.
Bilindiği gibi siyasi hareketler kullandıkları simgelerin yanında
ideolojilerini ifade ettikleri düşünülen birçok el işareti de kullanmışlardır.
“Bozkurt”ta Ülkücülerin işareti olmuştur. Söz konusu işaretin ilk kullanımıyla
ilgili gazete, dergi ve sosyal medya haberleri incelendiği zaman aslı astarı
olmayan birçok haber, değerlendirme, yorum görülecektir. Bunlardan biri
“Bozkurt” işaretini Alparslan Türkeş’in 1991 yılında Gagavuz Türkü kızlardan
öğrendiği yönündedir. Önemi ve etkisi itibariyle ciddiye alınacak diğer
değerlendirme de Prof. Dr. Hanım Halilova’dan gelmiştir. Halilova, Başbuğ
Türkeş’in “Bozkurt” işaretini ilk kez 02.05.1992 tarihinde Bakü Azatlık
meydanında yapılan mitingde gördüğünü ifade etmiştir ve devamında bu
hadiseyi şöyle açıklamıştır. “Bozkurt işareti, MHP’nin işareti değil. Bu Türklük
işaretidir. Rusların simgesi ayıdır, Fransızların horozdur, İngilizlerin aslandır,
Türklerin simgesi bozkurttur. Başbuğ’a (Alparslan Türkeş) bunu ben öğrettim.
1992’de Azerbaycan’a geldiğinde Azadlıq Meydanı’nda 1 milyon insan onu
karşılamaya çıktı. Hepsi de Bozkurt işareti yapıyordu. Türkeş Bey sordu ‘Bu
ne işaretidir’ dedi, ben ‘Bu Göktürklerden gelen işarettir. Başbuğ Bozkurtişareti yapmaya çalıştı. Çok da beceremedi. ‘Bunu metalciler yapar, böyle
yapacaksınız’ dedim. O da beni kucakladı, güldü.”.
1980 yılı öncesinde nadiren de olsa elleri ile “Bozkurt” yapan
ağabeylerimiz olmakla birlikte Türkiye de yaygın bir şekilde kullanılması
1989 yılında Başbuğ Türkeş tarafından yapılmaya başlanmasıyla olmuştur.
18 Ocak 1992 tarihinde, Başbuğ Türkeş’in Azerbaycan ziyaretinden yaklaşık
beş ay önce, Bizim Ocak Sivas Şubesi tarafından düzenlenen “Gönülde
Birlik Gecesi”nde ocaklı gençlerin hemen hepsinin “Bozkurt” işareti yaptığı
görülmektedir (Hatta bu gecenin Youtube’da yayımlanan kaydına aşağıdaki
linkten ulaşabilirsiniz). Türkeş’in teşvikleri ile o yılların özellikle Bizim Ocaklı
gençler tarafından Türkiye’ye dalga dalga yayılmıştır. Prof. Dr. Hanım
Halilova’nın değerlendirmesi doğru olmasa da Başbuğ ile aralarında böyle bir
konuşmanın geçtiği ihtimal dâhilindedir. Muhtemelen Başbuğ, bahsi geçen
ortamda böyle bir Türk milliyetçisi hanımefendiyi mahcup etmemek için bu
konudaki kanaatini belirtmemiştir. Başbuğ Türkeş’in nereden esinlenip
Bozkurt yaptığı ile ilgili kesin bir kanaate sahip değilim. Bu “Bozkurt”
sembolünün yurt sathında yaygınlaşmasında Bizim Ocak Sivas mensuplarının
katkısı yadsınamaz.
Yüzlerce yıldır Türk milleti tarafından çeşitli vesilelerle simge olarak
kullanılan “Bozkurt”, unutulmaya yüz tuttuğu sırada yakın geçmişte tekrar
kültür hayatımıza girmeye başlamıştır. Özellikle Başbuğ Türkeş’in teşvikiyle
Ülkücü Hareket tarafından benimsenerek hemen her platformda kullanılması
neticesi Türk’ün sembolü olarak tüm toplum kesimlerince kabul görmeye
başlamıştır. Öyle ki bugün birbirine siyaseten tamamen zıt görüşteki Türk
gençleri de rahatlıkla “Bozkurt” yapmaktadır. Netice olarak “Bozkurt” işareti,
bir ideolojinin ya da partinin kalıpları içine hapsedilemeyecek kadar büyüktür
ve bütün Türklüğün sembolüdür.
GÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
20 Şubat 2025GÜNDEM
20 Şubat 2025GÜNDEM
20 Şubat 2025GÜNDEM
20 Şubat 2025GENEL
20 Şubat 2025GÜNDEM
20 Şubat 2025Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.