Bugünkü yazımda direkt bir sözcüğün anlamını yazacağım. Bu yabancı dilden günümüze aktarılmış bu sözcüğün tek bir sözcükle açıklamak yetersiz kalacağından “ikilem” in anlamını tam olarak açıklamak durumundayım.
DİLEMMA; İkisi de kesin olarak kabul veya tercih edilemeyen iki olasılıklı bir çelişki durumu.
Bu ön açıklamadan sonra sanırım birçok kişi neden kastettiğimi anlamış olacaktır. Sivas’ın gündemini yıllardır meşgul eden Aziz Vlas konusu 2 Eylül 2024 tarihinde yapılan çalıştay sonrası daha önce Aziz Vlas düzeneği olarak tescil edilen yer “göz evliyası”olarak tescil edildi. Tapuda Kaleardı mahallesi 320 ada 3 nolu parsel türbe olarak eski tescil durumuna getirildi.
Şimdi birçoklarımız açısından sorun çözüldü gibi gözükebilir. İyi de Arman Çuhacıyan’ın tezi de bu değil mi?Müslümanların süt evliyası Ermeniler’in Aziz Vlas’ı burada yatıyor demiyor mu idi?Bu durumda eskiye dönüş olsa da Çuhacıyan’ın tezine dönülmüş olmadı mı?
Tam bir dilemma durumu. Tam bir ikilem. Ne aziz Vlas ne de süt evliyası kesin olarak kabul ve tercih edilmeyen iki olasılıklı bir çelişki durumu ortaya çıkmış olmadı mı?Bir de üstüne bir kazık dikilmiş oldu. Yedi dikilitaş bir sunak taşı iki dua oturağı.
Yerinde olmayan tescil düzeltildi. Toplumun duyarlılığı dahası argo söylem ile gazı alınmış olundu. Sorunu avucumda buldu diyenler ateş topunu şimdi ortaya attılar.
Sivaslının kullandığı bir söz var. “Al bir kaya. Nereye dayarsan daya.”Şimdi düşülen durum tam da bu.
Aslında bu konu bir şeyi gösteriyor ki birileri Sivas üzerine çok öncesinden iyi bir şekilde çalışmışlar. Böylece kimsenin belgeler ile reddedemeyeceği bir evliya buldular. Ona sarıldılar. Birkaç da Sivaslı köksüzü,Sivas’ın ileri geleni ilan edip onların ağzından haberler yaptırıp toplumun bir kesimini inandırdılar.
Su uyumuş. Düşman uyumamış. Fransız emperyalizminin Anadolu üzerindeki emellerine hizmet etmeyi yüklenmiş Katolik inançlı Ermenilerin yüklendiği bu çalışmanın çok öncesinden planlandığı ilmek ilmek işlendiği ortaya çıkan durum ile bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Sivas Gürlevik dağındaki jips yataklarının Fransızlar tarafından kapatılmış olması da bu çalışmanın bir parçası imiş demek ki?
Bazı kişilerin yorumlarını ve paylaşımlarını da görmezden gelemeyiz.”Hoşgörülü olmak “ gerekirmiş. Şimdi ortadaki durum bir kişinin bir kişi hakkında veya bir inanç ile ilgili hoşgörü durumu değil ki. Ortada apaçık inançsal durumdan öte bir inancı kullanarak emperyalist bir plana hizmet edilirken nesine hoşgörü gösterilsin ki?Birilerinin planlarına koçbaşı olarak kullanılan bu Aziz Vlas işi zamana bırakılacak avutulacak ve de yutulacak bir şey olmadığı ilerleyen süreçte daha iyi anlaşılacaktır.
Bazıları benim bu duyarlılığımı Sivas’dan uzakta yaşamakta olan birisi olarak gereksiz,yersiz olarak görenlerin olduğunu ve hatta kışkırtıcı olarak değerlendirdiklerini de biliyorum.
Öncelikle bilelim ki,yaşamımın elli yılını Sivas da geçirmiş,Sivas’da doğmuş ataları Sivas topraklarında yatan,Sivas ile ilgili tarihi,coğrafi, bilgilerinin bu günlerde Sivas’da yaşamakta olan birçok Sivaslıdan daha çok olduğunu belirtmek isterim. Bu nedenle bazı dostlarımın bana yönelik
” Ayaklı Sivas Ansiklopedisi” olduğum tanımlaması sözlerini boşa çıkarmamak açısından her gün yeni bilgiler ile SİVASİ alanımı genişletmekteyim.
Bir diğer konu ise ülkenin neresinde olursak olalım. Sivas ülkemin kurtuluş ve kuruluş planlarına merkez seçilmiş bir yer olan Sivas ile ilgili her durum sadece Sivas nüfusuna kayıtlı olanların ve orada yaşayanların değil Türkiye vatandaşı olan ve ülkesini seven herkesin görevidir.
O nedenle bu Dilemma durumundan bir an önce çıkılması ve orası eğer süt evliyası ise bu evliya ile gerçek bilgilerin ortaya çıkartılması gerekmektedir.
Yoksa sahipsiz veya kimliksiz evliyalara bir hikaye uyduranlar gelecekte başka evliyalarımız içinde yeni düzenekler önümüze koyacaklardır. Aziz Vlas için tezler yazdırmakta pek mahir olan üniversitemizin bu süt evliyası mı boğaz evliyası mı olduğu ve de kim olduğunu ortaya çıkaran tezler hazırlaması gerekliliği gün gibi ortadadır.
News
