Sayın Cumhurbaşkanımız 12 Eylül 2023 tarihinde Ankara Ulucanlar’da düzenlenen 1982 Yerine 2023 Anayasa Sempozyumu’nda “Her işimiz gibi yeni anayasa çalışmalarında da düsturumuz ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ prensibi olacaktır. İnsanı önceleyen, milletin çeşitliliğini ve zenginliğini yansıtan, toplumun gerisinde kalan değil, topluma dinamizm katan bir anayasa hedefliyoruz.”(AA)
sözleriyle milletin çeşitliliği vurgusunu yapıp, toplumda yeni anayasa yapmanın en büyük gerekçelerinden biri olarak 1982 Anayasası’nın darbeci ve seçkinci olduğunu vurgulamıştı.
Milletin çeşitliliği ve zenginliğine dayanmadığını belirterek yeni anayasa hazırlanmasına hem bu tarihte, hem de 31 Mart 2023 seçimlerinden sonra fazlaca yer vererek bunun zorunluluğunu her fırsatta dile getirdi. Milletin çeşitliliği sözü ile geniş kitlelere ulaşabileceğini düşündü. Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilemeyeceği, teklif dahi edilemeyeceğine dair tepkiler üzerine bu hususu zamana yaymayı uygun gördü.
11 Ekim 2024’te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanımız Sayın Numan KURTULMUŞ bir basamak ileri giderek, doğrudan Anayasa’nın 3. maddesini hedef alıp, o maddenin içeriğini tartışmaya açtı.
Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü sözünün de değişmesi gerektiğini söyleyerek “Devletin ülkesi olmaz. Devletin milleti olmaz. Bu metin, ‘Milletin devleti ve ülkesi ile bölünmez bütünlüğü’ şeklinde ifade edilmelidir, (AA ) dedi. Bir nevi Sayın Cumhurbaşkanının, milletin çeşitliliğini hakim kılma anlayışının anayasaya yansıma şeklini ifade edip, görevi tamamlamak istedi. Ancak yoğun tepkiler üzerine yanlış anlaşıldığını ve algı oluşturulmaya çalışıldığını, ilk 4 maddenin değiştirilmesi söz konusu değildir, dedi. Hiç kusura bakmayın Sayın Başkan, söylediğiniz söz açık ve net.
Türk milleti bunu anlamaktan yoksun değil.
Devletin ülkesi ve milleti olur, bu tektir, ülkemizde de bunun adı Türkiye Cumhuriyeti, Türk Milleti, Türk Ülkesi, Türk Bayrağı ve Türkçedir.
Sözcükleri değiştirip, “milletin devleti” dediğimizde çeşitli adlandırmalarla x milleti, y milleti, z milleti gibi üniter devlet anlayışına ters, ülkeyi Lübnan’a çevirecek bir anayasa anlayışının ülkenin, milletin, devletin birliğine zarar vermeyeceğini mi zannediyorsunuz?
Biz hiç öyle düşünmüyoruz!
Milletin devleti ve ülkesi ifadesinin bir sonraki ayağı x, y, z etnik unsurlarının oluşturduğu milletin devleti ve ülkesine dönüşeceği, arkasından özerklik, sonrasında ayrı bir devlet anlayışına gideceğini bilmediğinizi zannetmiyorum. Bu sözün sehven söylenmiş bir söz olduğu düşünülemez. Yapmayınız Sayın Başkan! Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün yolu bu değil!
Bu ifadeyi niçin kullandınız?
Amacınızı açık ve net lütfen ifade ediniz!
Yanlış anlaşıldım demek, algı demek yeterli değil.
Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinden birini değiştirme isteğinizle anayasaya uyma konusunu nasıl izah edebilirsiniz?
Sağ duyulu bir insan olarak, milletin devleti ve ülkesi anlayışının milletin çeşitliliğine dönüşüp anayasaya yansımasının sonuçlarını düşünmek bile istemiyoruz.
Bu sebeple 3. maddedeki “Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü” ilkesine dokunulmamasını birlik ve bütünlüğümüz açısından önemli görüyoruz.
Başka millet arayışlarına gerek yok!
Biz hep birlikte TÜRK MİLLETİ’yiz!
GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GENEL
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.