Günümüzde biz Anadolu insanlarına dayatılan İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in soyu, Ehlibeyti katleden, Muaviye’nin uydurmuş olduğu inancı topluma din diye dayatıyorlar. İslam Coğrafyasında, Anadolu’da yaşayan Aleviler’ in İslam’ı yorumlarında esas alınan Muhammedi İslam ve kutsal kitabı Kuran dır. İnançlarında özel ve ayırt edici özellikleri vardır. Dünya üstünde olan her canlının ve doğanın insan sevgisini, insanı, esas alan sevgiyi inancının temeline koymuş bir İslami yorum dersek abartı sayılmaz.
Alevilik; temel insan haklarını esas alan eşitlikçi, özgürlükçü, bölüşümcü, insan haklarından yana, kadın haklarından yana bir inançtır. Alevilik; Allah’taki güzellikleri doğada, insanda bulan bir inançtır. Çünkü Allah insanı yaratılmışların en üstünü olarak kabul eder. Allah’ı sevmenin insanı sevmek ile başlayacağına inanır. Dünya üstündeki hiçbir kötülüğün Allah’tan gelmeyeceğine inanan bir İslami anlayıştır. Tüm kötülükleri insanlar kendileri getirir.
Anadolu Alevi toplumu; İslamiyet’i kabul ettiğinden bugüne, insan sevgisini kendine düstur edinmiş, her tür haksızlığa karşı olmayı, kendine erdem edinmiştir. İnsan haklarından, kadın haklarından, çocuk haklarından yana, çevreci, eşitlikten, özgürlükten yana, günümüze gelindiğinde laikliği kendine yaşam biçimi edinmiştir. Çünkü laiklik aynı zamanda inançların da teminatıdır.
Allah’a olan ibadetlerinde yeryüzünü mescit sayarak, insanda cinsiyet ayrımı yapmadan, Allah’ın huzuruna sadece can olarak çıkıp, kadın, erkek birlikte ibadetlerini anladıkları dilden, yani Allah’tan ne dilediklerini anlayarak ibadetlerini yaparlar. Kul hakkı yemeyi, cana kıymayı en büyük günah olduğuna inanırlar.
Her fırsatta övünerek anlatılan cihan devleti Osmanlı’nın kuruluşunda ve laik demokratik sosyal hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda yer alan Alevi toplumu Atatürk’ü sevmeyi, Atatürk ilkelerini yaşam biçimi halinde yaşayan, her tür bilimsel ve toplumsal yeniliğe açık, toplumsal duyarlılığı çok gelişmiş İslam’ın aydınlıkçı, insan sever, eşitlikçi, reformist aydınlanmacı bir yapılanmasıdır. Eline, beline, diline bağlı olmayı kendilerine düstur kılmıştır.
İçeriden ve dışarıdan birçok darbe almasına rağmen, İslam coğrafyasında bazı aksamaları olsa da ülkemizin adeta yıldız gibi parlayan tek laik Cumhuriyet ve Demokrasi ile yönetilen ülke olmasında sanırım Alevi nüfusunun hatırı sayılır bir payı vardır. Vatandaşların kimliklerine, neye nasıl inandıklarına bakmadan, temel esas olarak insani değerleri taşıyor mu, taşımıyor mu, buna bakmak lazım. Her zaman için inancı dini, dili, ırkı ne olursa olsun iyiler iyidir…
10 Şubat 2025
News
