Ulusal kurtuluş savaşı verilmeden önce, yüzyıllar boyu Anadolu topraklarında yaşayan Türk toplumu Din, tarım feodal yapının kurbanı olarak nesiller tükettiler. Savaşlarda asker, barış döneminde köle, çiftçi olarak çoğunlukla toprak ağalarına hizmet etmişlerdir. Yüzyıllar boyunca toprak ağaları ve din adamları tarafından kullanılmış sömürülmüştür.
Cumhuriyetle birlikte kentlere göç eden insanlar, aynı zamanda kentlere de feodal kültürle birlikte yerleştiler. Kentsel, endüstriyel kültürü de benimseyemeyen bu kitle, şehirlerin varoşlarında kendilerine feodal kültürden de kopmadan gettolar oluşturdular. Bu varoşlarda ister istemez bu halk kendisini bir boşlukta buldu.
Politikacılar bu varoşlarda yaşayan halkın tertemiz saf ve kutsal din değerlerini kullanarak halka en büyük kötülüğü yaptılar ve yapıyorlar. Feodal din tarım kültürden tam olarak kopamamış ve kentsel kültüre de tam olarak adapte olamamış boşlukta kalmış insanların, kutsal dini değerlere sarılmaları son derece doğaldır. Fakat doğal olmayan bu saf tertemiz insanların kutsal dini değerlerini, kendi siyasi çıkarlarına alet eden politikacıların elinde sömürülmesidir.
Kentlerin kenar mahallelerinden yani varoşlardan başlayarak, bütün ülkeyi mahalle baskısıyla birlikte etkisi altına alan, din istismarına dayalı yağmacı ve yozlaşmış feodal kültürün egemenliğine giden yola açılıyor.
Kutsal dinimizin değerlerini istismar ederek, politikacıların yağmacı bir anlayışla yönlendirilen bu yozlaşmış ortaçağ zihniyetinden kurtulmanın yolu, Demokratik Laik sosyal bir yaşam biçimini hep birlikte savunarak, geliştirerek ülkenin çıkarları üzerine inşa edilerek çağdaş, ulusal bir toplum bilincini yaşama geçirmeliyiz…
04 Kasım 2024
GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GENEL
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024GÜNDEM
14 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.