Ülkemiz, dünyanın en yüksek enflasyonunu yaşamaya devam ediyor. Üstelik enflasyonu düşürmeye yönelik yetkililerin, diğer bir anlamıyla ekonomiyi yöneten hükümetin söylemlerin, pratikte karşılık bulmadığını görüyoruz.
Gelirlerini enflasyon kadar artıramayan vatandaşlar hayat pahalılığı altında ezilmeye devam ediyor.
Peki kim bunlar?
Başta küçük ölçekli işletmeler, esnaf, köylü, serbest meslek sahipleri, asgari ücretliler, dar gelirliler, emekliler ve işsizleri diyebiliriz.
Peki kazanç, diğer anlamıyla gelir olarak tanımlayacak olur isek, Açlık sınırı 16 bin liranın altında gelir elde edenler ile yoksulluk sınırı olan 52 bin liranın altında aylık geliri olan vatandaşlarımız.
Bu arada gelirlerini, kazançlarını enflasyondan fazla artıranlar ve enflasyonu fırsata çevirip köşe olanlar var. Türk Lirası borçlarını enflasyon nedeniyle eritenler ya da sahip oldukları gayrimenkul, döviz, borsa, altın, bankalarda nakit parası olup, faizde parası olanlar değerleri enflasyondan fazla artanlar bu işten kazançlı çıkanlar oluyor.
Peki olan kime oluyor.?
Yazımın başında yazmış olduğum, küçük ölçekli işletmeler, esnaf, köylü, serbest meslek sahipleri, asgari ücretliler, dar gelirliler, emekliler ve işsizlere oluyor.
Eylül 2021’de yeni ekonomik model diye faiz (Nas) indirimleri başlayınca döviz kurları fırladı, enflasyon çıkışa geçti, cari açık uçuşa geçti, kuru tutacağız diye Merkez Bankası’nın rezervleri tüketilmesiyle birlikte bugüne geldik.
Bugün ne oldu.?
Türkiye’de son iki-üç yıldır en çok enflasyon ve hayat pahalılığı konuşulur oldu.
Bu durumun altında yatan etken ise hiç kuşku yok ki faizle oynanması ve bunun yarattığı kur artışı.
Eylül 2021’de başlatılan ve geçen yılki seçimlere kadar sürdürülen faiz indiriminin yol açtığı sıkıntıları yaşıyoruz, yaşamaya da devam edeceğiz.
Türkiye’yi enflasyon ve hayat pahalılığı yönüyle tüm dünyadan ayrıştıran bu indirim süreci geçen yıl haziranda son buldu, Ancak tahribat öylesine bir boyuta ulaşmıştı ki, yüzde 19’dan aşağı indirilen faiz, şimdi yüzde 19’un çok, çok üstüne çıkarıldığı halde o günleri arar haldeyiz.
Enflasyonu düşürebiliriz, hatta düşürürüz de, ama bu ekonomi politikasıyla, hayat pahalılığını kesinlikle yok edemeyiz.
Aklıma geldi ne oldu tasarruf.?
Vatandaş fazlasıyla bu tasarrufun bedelini ödedi, ödemeye de devam ediyor, nefes alamaz oldu.
Peki kamu tasarrufu ne oldu.?
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere;
Hoşça kalın.
Cemalettin Doğan.
GÜNDEM
23 gün önceGÜNDEM
30 gün önceGÜNDEM
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024GENEL
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024GÜNDEM
06 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.