Sivas’daki İlhanlı-Selçuklu eserlerinden birisi olan Muzaffer Buricerdi’nin medrese yapıtı 1000 yıla yakın zamandır Sivası süsleyen mücevherlerden.
Anadolu Selçuklu devlerinin 1243 yılında Kösedağı savaşında İlhanlılara mağlup olması sonrası güdümlü devlet haline dönüşmesi sonrası İlhanlılar ile yapılan antlaşma ile Selçuklu sultanı Konya’da otururken İlhanlı devletinin gözetmeni Sivas’da oturması kararlaştırılmıştır.
Bu tarihten itibaren Anadolu Selçuklu devleti,Konya ve Sivas olmak üzere iki merkezden idare edilen bir bir yapı ile yönetilmeye başlamıştır.
1271 tarihinde Sivas’da üç büyük eser ortaya çıkmıştır. İlhanlı gözetmenlerinin yaptırdığı Çifte Minara Mederesesi ve Gökmedrese yanında İlhanlı devletinden Sivas’a göç etmiş olan Muzaffer Buricerdi ise Buriciye Medresesini yaptırmıştır.
Bu kapsamda baktığımızda 1178 de Anadolu Selçuklu devleti sultanı 2.Kılıçarslan zamanında Sivas fethedilmiştir. Bu tarihten 45 yıl sonra 1.İzzettin Keykavus zamanında Şifahiye yapılmıştır. Bu süreçte Sivas 8 yıl 1.İzzettin Keykavus’un rahatsızlığı nedeniyle Konya yerine Sivas’a geçtiği görülmektedir. Nitekim mezarı da bu Şifahiye içerisindedir.
Kısaca Sivas’ta gerçek Anadolu Selçuklu Devleti yapıtı Şifahiyedir.
Ulucami’nin de Sivas merkezli bir devlet kurmuş 100 yıl süren Danişmentli devleti zamanında yapıldığı,Sivas’ın fethi esnasında yakıldığı bu nedenle 17 yıl sonra onarıldığı anlaşılmıştır.
Şimdi gelelim asıl konuya.
Kendi yaptırdığı medresede mezarı olan Muzaffer Buricerdi yapısına böyle bir dua eklemiş.Aslında duadan çok bir niyet beyanı gibi
“Bismillahirrahmanirrahim. Allah’ım! Beni sana yaklaştıracak bir amelim, onunla sana yol bulacağım bir sevabım yok… İhtiyacım, yalnızlığım, yokluğum, perişanlığım çok arttı. Garipliğime merhamet et. Bu çukurumda bana yoldaş ol. Ancak sana sığındım, sana güvendim. Cömertlerin cömerdi ve merhamet edicilerin en merhametlisi sensin. Bu zayıf, garip, yalnız kul olan Muzaffer bin Hibetullah el-Mufaddali el-Burûcerdî türbesidir. Allah onu, anasını, babasını ve bütün Müslümanları bağışlasın. Allah onu cennette, ahirette mutlulukla rızıklandırsın. Allah onun yalnızlığına yoldaş olsun, onun garipliğine acısın. Kim benim bu türbemi değiştirir, mezarımı tebdil ederse onun düşmanı sensin. Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların gazabı onun üzerine olsun.”
MUZAFFER BURİCERDİ GARİPLİKTEN ÇIKMAYI BEKLİYOR.
SİVAS’A BÖYLE BÜYÜK BİR ESERİ BIRAKMIŞ BİR KİŞİ NEDEN SADECE VASİYETİ İLE KALAN BİR TANINMA ÖTESİNDE GEÇİLMEMİŞ.
SİVAS KENDİSİNE DEĞER KATMIŞ BU İNSANI YETERİNCE TANIYAMAMIŞ OLMASININ GAFLETİNDEN NE ZAMAN UYANACAK?
Katolik Hrıstiyan dünyasının bir menkibesinden öte Sivas için bir anlamı olmayan Aziz Vlas için yırtınan Sivas’ın büyükbaş(!)larına soralım bu insan ilgiyi hak etmiyor mu?
Aziz Vlas adına bitirme tezleri hazırlatmış Cumhuriyet Üniversitesi bu insanın tanınması için hangi çalışmayı yaptı?
Sivas’a böyle bir eseri kazandırmış Buriceri İran’da Hamedan yakınlarında bir şehir. Bu şehir ile neden kardeş şehir çalışması yapılmaz?Neden bu kişinin İran’da tanıtımı yapılıp,oradan gelecek insanlarla bu değerin ortak sevincine erilmez?
News
