Hıristiyanlığın çoğunlukla da Avrupa ülkelerinin yıllar önce ve yıllarca çok kanlı savaşlar vererek aşmış olduğu “Dinin kamudaki egemenliğine” son verdiler. Müslümanların hala devam eden, Dinin kamu alanındaki etkinliği hatta Dine dayalı bir yönetim tarzını benimsemiş ve uygulama da mevcut yönetimlerin durumu ortada iken, Ülkemizde de bu yönetimi “Dine dayalı devlet yönetimi” ni isteyen insanların varlığı yok değildir.
Bu sorunun yanıtını Hıristiyanlık ve İslam arasındaki dini farklılıklarda değil de siyasal alanda aramak lazım. Avrupa’da endüstri devriminden sonra gelişen Demokrasi kamudaki dini inançların egemenliğinden ayırarak toplumun Milliyet, din, mezhep ve ırk farkı olmaksızın insanları eşit kabul ettiği bir alan açmıştır.
Siyasal İslam’ı destekleyen Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde bu diktatör rejimlerin hayata geçirilmesinin öncüsü ve İslam ülkelerini inançlarını kullanarak sömüren Emperyalist Amerika Siyonistler vardır. Aynı Amerika ve Siyonizm genel propagandasında sürekli demokrasiden bahsederken müdahale ettiği hiçbir ülkeye huzur, Demokrasi ve özgürlük getirmemiştir. Tek yaptığı kan gözyaşı ve müdahale ettiği tüm ülkeleri her alanda sömürmek ABD’nin ekonomik çıkarlarını korumaktır.
Osmanlı İmparatorluğu parçalanandan sonra bir çok İslam ülkesi, başta ABD olmak üzere Emperyalist devletlerinde destekleri ile Dinin siyasal ve kamusal alanda hakim olduğu yönetimlerle yönetilmeye başladılar. Bu devletler içerisinde ne huzur vardır ne güvenlik ne de Demokrasi. Din ve mezhep adına Müslüman Müslümanı katlediyor.
Tüm bu Müslüman Devletler arasında adeta yıldız gibi parlayan, Laik Demokratik Sosyal Hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş, bu nedenle de İslam dünyasının her alanda gelişmiş bir ülke konumuna gelmiştir. Cumhuriyete rağmen maalesef Türkiye’de, soğuk savaşın etkisi altında kalarak başta Amerika ve Siyonizm destekli olarak, siyasal İslam kullanılarak Demokrasiden ve temel insan haklarından ödün verdirilerek, Dinin kamuda egemen olduğu bir yönetim arzusunu hep gündemde tutmaktadır.
Din ve Devlet işlerinin birbirinden ayrı olduğu bilincini unutmadan, Laiklik ilkesine sahip çıkarak, Türkiye Cumhuriyetini İlelebet yaşatmalıyız…
News
